"Bir Çift Sözüm Var"da Ara

25 Temmuz 2017 Salı

Duygu Tamam; Teknik Eksik!

Bu yazı tiyatro sanatının öğrettiklerini kullanmaktadır.

Yine de oyunculukla ilgili olduğunu söylemek çok da doğru olmaz.


Konservatuvar tiyatro bölümünde öğrenciyken, arkadaşlarla aramızda şakayla karışık sık sık kullandığımız bir cümleydi;
"Duygu tamam; teknik eksik."


Bu, kabaca şöyle bir şey demekti; "Arkadaş, canhıraş oynuyorsun. O rolün ya da sahnenin gerektirdiği duyguyu göstermek için kendini paralıyorsun ama olmuyor. Ya söylediklerin hiç anlaşılmıyor, ya sahne kurgusu ve mizanseni sıkıntılı, ya sesin duyulmuyor ya da bedenin ve mimiklerin o parçanın gerektirdiği biçimde ve esneklikte değil". Kısaca, "Duygu tamam; teknik eksik". Yani, bir şeyler yarım. Yani, bir şeyler olmamış. Yani, kaçırdığın bir şeyler var. Yani, yapmak istediğin şey ile yapageldiğin ve bize gösterdiğin şey aynı değil.

22 Temmuz 2017 Cumartesi

İki İncir Ağacı

İki incir ağacı
Gecenin koynunda
Yan yana, karşı karşıya
Birinin süt damladı yaprağından
Diğerinin reçine, dallarından
Kimsenin haberi yoktu oysa
İkisinin ağladığından...

20 Temmuz 2017 Perşembe

Uğruna Ölecek Kadar Değil, Yaşayacak Kadar Sevebilir misin?

Anton Çehov çok büyük yazardır. Bir tiyatro insanı olarak buna karşı çıkmak olası değil.

Ama Martı adlı oyununun baş karakterlerinden biri olan Treplev'den nefret ediyorum. Bu net. Yanlış anlaşılmasın; harika yazılmış bir oyunun, olağanüstü çizilmiş bir karakteri. Mesele de burada zaten. Ben Treplev'i insan olarak sevmiyorum.

17 Temmuz 2017 Pazartesi

Haydi Vur Adem Yerden Yere, Vur Gitsin En Sevdiğini!

Söylesene be Adem -ya da Havva... yok aslında birbirinizden farkınız-,


Nedir o meşhur atasözüne bunca sarılmanın nedeni? Hani, "Debbağ*, sevdiği deriyi yerden yere vururmuş", sözü. Ölü hayvan derisinde belki işe yarar bu; peki ya en sevdiğin insanın yerden yere vurduğun canlı derisinde de işe yarıyor mu gerçekten?

15 Temmuz 2017 Cumartesi

Yaşamını Bir Rafta Unutma

Çok büyük bir istekle alıp, bir kenarda bıraktığın bir eşyan oldu mu?

Okumak üzere alınıp unutulmuş bir kitap örneğin. Ya da ne bileyim, güzel bir günde giymek üzere alınmış, dolaptan çıkmamış bir elbise...

Yaşam boyu insanlara da yapıyoruz aynı şeyi. İş yerinde, aşk hayatında, ailede, okulda, çevrene bir bak Çok göreceksin onlardan.